Bilim insanları, Kanarya Adaları Astrofizik Enstitüsü (IAC) ve La Laguna Üniversitesi (ULL) tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, "HD 20794 d" adlı süper-dünyayı keşfetti. Bu gezegen, 647 günde bir kez yıldızını dönerken yaşanabilir bölgede yer alıyor ve Dünya dışı yaşam olasılığını araştıran bilim insanları için büyük bir adım teşkil ediyor.
Bu buluş, Dünya benzeri gezegenlerin atmosferlerini daha ayrıntılı inceleme fırsatı sunarak, bilim dünyasında büyük heyecan yaratıyor. Yıldızlar arasındaki en uzak gezegenleri incelemek, Dünya dışı yaşam için umut vaat eden bir araştırma alanı açıyor.
GÜNEŞ’E BENZER YILDIZ, 20 IŞIK YILI UZAKLIKTA
HD 20794, Güneş'ten biraz daha küçük ve sadece 20 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Bu keşif, aynı yıldız sisteminde 10 yıl önce bulunan iki süper-dünyanın ardından yapılan üçüncü keşif olarak dikkat çekiyor. Bu gezegenin keşfi, gezegenler arası araştırmaların ne kadar ileri gittiğini gözler önüne seriyor.
DÜNYA'DAN ALTI KAT DAHA AĞIR BİR GEZEGEN
HD 20794 d, Dünya'dan altı kat daha ağır olan bir süper-dünya. Bu gezegenin yıldız etrafındaki yörüngesi, Mars’ın Güneş etrafında dönme süresinden yaklaşık 40 gün daha kısa. Yıldızına olan mesafesi ve gezegenin bu yörüngede yer alması, onu yaşanabilir bölgeye yakın bir noktada tutuyor. Bu da yüzeyinde sıvı suyun bulunması için gerekli koşulları yaratıyor.
Gezegenin yıldızına olan mesafesi ve sistemin yakınlığı, gelecekteki gözlemler için mükemmel bir fırsat sunuyor. ELT (Extremely Large Telescope), ESO'nun 40 metrelik teleskobu ve ESA ile NASA'nın planladığı uzay görevleri ile HD 20794 d’nin atmosferi daha detaylı bir şekilde incelenebilir.
YAŞANABİLİRLİK İÇİN HENÜZ ÇOK ERKEN
HD 20794 d’nin yaşanabilir bölgede bulunmasına rağmen, gezegenin yüzeyinde yaşam barındırıp barındıramayacağını söylemek için çok erken. Gezegenin yüksek kütlesi ve eliptik yörüngesi, onu Dünya'dan oldukça farklı kılıyor. Yıldızına olan mesafesi, gezegenin yıl boyunca yaşanabilir bölgeyi terk edip tekrar içine girmesine neden oluyor. Bu değişken özellikler, gezegenin atmosferini ve yüzey koşullarını etkileyebilir.
