Güney Kore’de bir yolcu uçağında taşınabilir şarj cihazının sebep olduğu yangının ardından, powerbank kullanımı havayolu taşımacılığında güvenlik riski olarak yeniden değerlendirilmeye başlandı. Yangının ardından başta Asya-Pasifik ülkeleri olmak üzere birçok havayolu şirketi, uçuş sırasında powerbank kullanımını yasaklayan yeni düzenlemeleri yürürlüğe koydu.
Günümüzde yaygın olarak kullanılan lityum iyon piller, enerji yoğunlukları nedeniyle birçok teknolojik cihazın temel enerji kaynağını oluşturuyor. Ancak bu pillerin kısa devre yapabilmesi, aşırı ısınması ve yangın çıkarması, özellikle havacılık alanında önemli bir güvenlik riski haline geliyor. Geçmişte yaşanan çok sayıda vaka, bu pillerin kontrollü taşınmadığında ciddi tehlikeler doğurabileceğini ortaya koymuş durumda.
2014 yılında kaybolan Malezya Havayolları’na ait MH370 sefer sayılı uçakta lityum pillerin kokpitte toksik gaz oluşturduğu yönündeki iddialar da bu riski gündeme getiren örnekler arasında yer alıyor.
14 Mart 2025’te Güney Kore’de Gimhae Uluslararası Havalimanı’ndan kalkan Air Busan’a ait Airbus A321 tipi uçakta, başüstü dolabında yangın çıktı. Olay sonrası yapılan teknik incelemede, yangının kaynağının bir powerbank olduğu açıklandı. Lityum pil izolasyonunun bozulmasıyla cihazın aşırı ısındığı ve patlamaya neden olduğu belirlendi. Uçakta bulunan 169 yolcu ve 7 mürettebat acil şekilde tahliye edilirken, üç yolcu hafif yaralandı.
Olay sonrası Air Busan, uçuş sırasında powerbank kullanımını tamamen yasakladı. Yeni uygulamaya göre bu cihazlar yalnızca el bagajında taşınabilecek ancak şarj edilemeyecek ve başüstü dolaplara konulamayacak.
ASYA-PASİFİK ÜLKELERİNDE YASAKLAR PEŞ PEŞE GELİYOR
Air Busan’ın aldığı önlemlerin ardından Tayland’ın ulusal havayolu şirketi Thai Airways, 15 Mart 2025 itibarıyla uçak içinde powerbank kullanımını yasakladı. Cihazlar el bagajında taşınabiliyor, ancak uçuş süresince şarj edilemiyor.
Singapur Havayolları ve bağlı kuruluşu Scoot da 1 Nisan 2025 itibarıyla benzer kararlar aldı. Her iki şirket de yolculara powerbank’ları başüstü dolaplara koymamaları ve uçuş süresince şarj etmemeleri yönünde net kurallar getirdi.
Tayvan merkezli EVA Air ve China Airlines ise bu adımı daha erken attı. 1 Mart 2025 tarihinden itibaren lityum içerikli yedek bataryaların ve powerbank’ların uçakta kullanımına yasak getirdi. Şirketler, bu cihazların yalnızca el bagajında ve özel dikkatle taşınabileceğini duyurdu.
KÜRESEL DÜZEYDE STANDARTLAŞMA YOK
Asya-Pasifik bölgesindeki havayolları bu konuda hızlı önlemler alırken, Avrupa, Amerika ve Afrika’da benzer yasaklar henüz yaygınlaşmadı. Ancak dünya genelinde 80’den fazla havayolu şirketi, yolculara powerbank’ları başüstü dolaplara koymamaları ve uçuş sırasında şarj etmemeleri yönünde uyarılar yapıyor.
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), 2016 yılından bu yana lityum pillerin yolcu uçaklarının kargo bölümlerinde taşınmasını yasaklamış durumda. ICAO, kargo alanlarının uçuş sırasında müdahale edilemeyen alanlar olduğunu belirterek, yangın riskine karşı bu önlemi tavsiye ediyor.
HANGİ POWERBANK TAŞINABİLİR
Havacılık otoriteleri ve havayolu şirketleri, taşınabilir şarj cihazlarının uçakta taşınması ve kullanımıyla ilgili watt-saat (Wh) değerine göre şu kriterleri belirlemiş durumda:
-
100 Wh’ye kadar: El bagajında taşınabilir. Birçok havayolu, kullanımına sınırlı olarak izin verir.
-
100-160 Wh arası: Yalnızca el bagajında taşınabilir. Kullanım genellikle yasaktır. Bazı havayolları bu cihazlar için önceden onay talep edebilir.
-
160 Wh üzeri: Uçakta taşınması çoğunlukla yasaktır. Bu tür cihazlar tehlikeli madde kapsamında değerlendirilir ve çoğu havayolu kargo taşımacılığı dahil olmak üzere kabul etmez.
Türk Hava Yolları, Pegasus ve Ajett gibi Türkiye merkezli havayolu şirketlerinde powerbank kullanımına ilişkin özel bir yasak bulunmamakla birlikte, uçuş sırasında yapılan genel elektronik cihaz uyarıları dışında belirli bir düzenleme mevcut değil. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli ve güvenlik standartlarını karşılamayan taşınabilir şarj cihazlarının ciddi risk oluşturabileceğine dikkat çekiyor.
Powerbank’ların güvenlik kontrolü sırasında tespiti, özellikle kalitesiz veya sertifikasız ürünler söz konusu olduğunda sınırlı kalabiliyor. Bu nedenle, uzmanlar yolcuların uçuş öncesi güvenlik kurallarına dikkat etmelerini ve üretici tarafından onaylı cihazlar kullanmalarını öneriyor. Uçuş güvenliğinin korunabilmesi için bireysel sorumlulukların ihmal edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.



