Kanada’nın kuzeybatısındaki Yukon Bölgesi, bugüne dek sakin kabul edilen jeolojik geçmişine rağmen, potansiyel olarak yıkıcı bir tehlikenin eşiğinde olabilir. Yakın zamanda Geophysical Research Letters dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, Alaska’dan Kanada içlerine kadar uzanan 1.000 kilometrelik Tintina Fayı’nın uyanmakta olduğunu ortaya koyuyor. Uzun yıllar sessizliğini koruyan bu fay, görünüşe göre yeniden harekete geçmek üzere. Araştırmaya göre, bölge geçmişte çok sayıda büyük depreme sahne olmuş ve bu sismik geçmiş, şimdi yaşanabilecek yeni bir büyük kırılmanın habercisi olabilir.

Kütahya Gediz’de sahipsiz canlara destek: Beslenme noktaları yerleştirildi
Kütahya Gediz’de sahipsiz canlara destek: Beslenme noktaları yerleştirildi
İçeriği Görüntüle

Çalışmayı yürüten bilim insanları, Dawson City yakınlarında uzanan 130 kilometrelik bir segmenti inceledi. Lidar verileri, insansız hava araçları ve uydularla elde edilen yüksek çözünürlüklü haritalar sayesinde yüzeydeki eski fay yarıkları net bir şekilde ortaya çıkarıldı. En çarpıcı bulgulardan biri, arazinin yaklaşık 2,6 milyon yıl önce yaşanan bir dizi büyük deprem sonucu 1.000 metre kadar kaymış olmasıydı. Bir başka noktadaysa, 132.000 yıl önce oluştuğu tahmin edilen 75 metrelik bir yer değiştirme belirlendi. Ancak dikkat çekici olan, son 12.000 yılda—yani Holosen Dönemi boyunca—bölgede hiçbir büyük depremin yaşanmamış olması. Bu da fayın yüzeyde sakin görünmesine rağmen altında önemli bir gerilim biriktirdiği anlamına geliyor.

Araştırmanın başyazarı Theron Finley’e göre, Tintina Fayı şu anda sismik döngüsünün ileri bir aşamasında. Yılda 0,2 ila 0,8 milimetrelik bir hareketle gerilim biriktirmeye devam eden fayın, 12.000 yıllık bir süreçte altı metreyi aşan bir kayma açığı oluşturduğu hesaplanıyor. Bu açığın aniden serbest kalması halinde, 7,5 büyüklüğünde yıkıcı bir deprem kaçınılmaz olabilir. Bu ölçekteki bir sarsıntı, tarih boyunca büyük kayıplara neden olmuş Tangshan (1976) ve Haiti (2010) depremleriyle kıyaslanabilecek düzeydedir. Her ne kadar Yukon Bölgesi daha seyrek nüfuslu olsa da, böyle bir depremin otoyolları, madenleri, altyapıyı tahrip etmesi ve can kayıplarına yol açması yüksek ihtimal.

Araştırmacılar, bölgedeki sismik tehlikenin uzun süredir göz ardı edilmiş olabileceğine dikkat çekiyor. Uzun bir suskunluk, fay hattının güvenli olduğu anlamına gelmiyor; aksine, büyük bir sarsıntı öncesindeki sessizliğin ta kendisi olabilir. Bu nedenle, bilim insanları yerel yetkilileri ve halkı olası bir depreme karşı hazırlıklı olmaları yönünde uyarıyor. Acil durum kitlerinin hazırlanması, tahliye planlarının gözden geçirilmesi ve kamu bilincinin artırılması, bölgede yaşanabilecek muhtemel bir felaketin etkilerini en aza indirmenin temel adımları olarak öne çıkıyor.

Sismoloji, zamanlamayı kesin olarak öngöremediğimiz bir bilim dalı. Tintina Fayı’nın ne zaman kırılacağı bilinmiyor. Ancak doğa, kendi zamanında ve kendi yöntemleriyle hareket edecek. İnsanoğlunun yapabileceği tek şey, hazırlıklı olmak ve gerektiğinde hızlı bir şekilde tepki verebilmek.

Kaynak: haber merkezi